
Milli Mücadele Dönemi
Mustafa Kemal’in İstanbul'a Gelişi ve Samsun'a Çıkışı.
Mustafa Kemal Mondros Mütarekesinden sonra 13 Kasım 1918’de İstanbul’a geldi ve burada İtilafları görünce “Geldikleri gibi giderler” sözünü kullandı. Mustafa Kemal kurtuluşun Anadolu’da olduğunu biliyordu bu yüzden Anadolu’ya geçmesi lazımdı. Tam da bu sırada Rumlar 7. maddeyi bahane ederek Türklerin kendilerine saldırdığını söylüyor ve İngilizlerden yardım istiyorlardı. İngilizler olayların durmasını aksi halde 7. madde gereğince Samsun ve çevresini işgal edeceklerini söyleyince Osmanlı Hükümeti olayları bastırması için Mustafa Kemal’i 9. Ordu Müfettişliği görevine getirdi. 16 Mayıs’ta yola çıktı ve 19 Mayıs 1919’da vardığı Samsun’da Kurtuluş savaşını başlatmış oldu. Burada yayınladığı Samsun Raporunda Türklerin sorun çıkarmadığı asıl taşkınlıkları Rum ve Ermeni çetelerinin yaptığını söyleyince ilk kez görevine ters düşmüştür. Ardından Havza’ya geçen Mustafa Kemal burada Havza Genelgesini yayınlayarak Mondros Ateşkes antlaşmasına karşı çıkmalarını ve işgallere karşı mitingler düzenlemelerini ve işgalleri protesto etmelerini istedi. Amacı Türk milletinde milli bilinci uyandırmaktı. Mustafa Kemal Havza’da çalışmalarını tamamladıktan sonra Amasya’ya geçti.
Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919)
Milli mücadeleyi kişisellikten kurtarmak için genelgeyi yakın arkadaşlarına imzalattı. Böylece Mustafa Kemal’in genelgeler yayınlaması Türk milletinin milli bilincini arttırdı. Ülkede birlik ve beraberliği sağladı.
-
Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir. [Kurtuluş savaşının nedeni yani gerekçesidir.]
-
Osmanlı Hükümeti üzerine aldığı sorumluluğu yerine getirmemektedir. [Kurtuluş savaşının nedeni yani gerekçesidir.]
-
Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. [Kurtuluş savaşının yöntemi ve amacıdır ihtilal niteliğinde]
-
Her türlü etki ve denetimden uzak milli bir kurul oluşturulacak. [Milli Mücadelenin kurumsallaşması için bu karar alındı]
-
Anadolu’nun en güvenli yeri olan Sivas’ta milli bir kongre toplanacak.
-
Doğu illeri adına Erzurum’da bir kongre toplanacaktır.
♥ Amasya Genelgesinde Milli Mücadelenin programı yani gerekçesi, amacı ve yöntemi belirtilmiştir. Millet iradesine dayalı yeni bir devletin ilk işaretleri verilmiştir. Osmanlı Hükümetinin görevini yerine getiremediği ilk kez dile getirilmiştir. Bu yaşananlar İtilaf devletleri arasında huzursuzluk yarattı ve Osmanlı Hükümetine baskı yapınca bu baskı üzerine Mustafa Kemal askerlik görevinden istifa etti.
Erzurum Kongresi (23 Temmuz – 7 Ağustos 1919)
Kongrenin amacı, Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurulmasına engel olmaktı. Erzurum kongresi toplanış bakımından bölgesel ancak aldığı kararlar bakımından ulusaldır.
-
Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz. [ilk defa milli sınırlardan bahsedildi.]
-
Osmanlı hükümeti üzerine düşen görevi yerine getirmezse vatanı topyekûn savunacağız.
-
Osmanlı Hükümeti üzerine düşen görevi yapmadığı sürece geçici bir hükümet kurulacak. [Temsil heyeti kuruldu]
-
Kuvayimilliyeyi etkin ve milli iradeyi hakim kılmak esastır. [Ulusal Egemenlik ve Ulusal bağımsızlık hedeflendi.]
-
Hristiyan azınlıklara siyasi hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez.
-
Manda ve himaye kabul edilemez. [Kayıtsız şartsız tam bağımsızlık]
-
Sömürge amacı taşımadığı sürece dış yardım alınabilir. Doğudaki cemiyetler birleştirilecek.
Sivas Kongresi (4–11 Eylül 1919)
Kongrenin temel amacı; vatanın bütünlüğünü milletin bağımsızlığını sağlamaktı. Anadolu’nun işgaline karşı kurulan tüm cemiyetleri bir çatı altında toplamak istiyordu. Osmanlı Hükümeti, İtilaf devletlerinin baskısı ile kongreyi engellemek istedi bunun için Elazığ valisi Ali galip’i Mustafa Kemal’i tutuklaması için Sivas’a gönderdi. Ancak engelleyemedi.
-
Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz.
-
Kuvayımilliyeyi tek kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel ilkedir.
-
Manda ve himaye kabul olunamaz. [son kez ve kesinlikle reddedildi.]
-
Milli iradeyi temsil etmesi için Mebusan Meclisi derhal toplanmalı.
-
Milli Cemiyetler, “Anadolu ve Rumeli Müdafaayıhukuk Cemiyeti” adı altında birleştirilmiştir.
-
Temsil Heyeti doğu illerini değil, tüm yurdu temsil edecektir.
-
Kurtuluş Savaşının yayın organı olan “İradeimilliye” gazetesi Sivas’ta çıkmıştır.
Amasya Görüşmeleri (20-22 Ekim 1919)
Sivas Kongresinde elde edilen başarıdan dolayı Damat Ferit Hükümeti görevinden ayrılmış yerine daha ılımlı Ali Rıza Hükümeti kurulmuştu. Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal, Bekir Sami ve Rauf Bey; İstanbul Hükümeti adına Bahriye Nazırı Salih Paşa gelmişti. Böylece Osmanlı Hükümeti, Milli mücadeleyi hukuken tanımış oldu. Böylelikle Temsil heyeti gücünü kanıtlamıştı. Alınan Kararlar şöyleydi;
-
Türk vatanının bütünlüğü ve bağımsızlığı korunacaktı.
-
Müslüman olmayan azınlıklara devletin siyasi ve sosyal dengesini bozacak imtiyazlar verilmeyecekti.
-
Anadolu ve Rumeli Müdafaayı hukuk Cemiyeti, İstanbul Hükümeti tarafından tanınacaktı.
-
İtilaf Devletleri ile yapılacak barış antlaşması görüşmelerine Temsil Heyetinden de temsilciler katılacaktı.
-
Mebuslar Meclisi’nin istanbul’dan daha güvenli bir ortamda baskıdan uzak toplanabilmesi için Anadolu’da toplanmalıydı.
Temsil Heyetinin Ankara’ya Gelmesi
Mebusan Meclisinin Anadolu’da değil de İstanbul’da açılması kararı üzerine Mustafa Kemal, İstanbul ve Batı cephesindeki gelişmeleri daha yakından takip edebilmek için Anadolu’nun ortası sayılan, işgal edilmemiş, demiryolu ulaşımı rahat ve daha güvenli yeri olan Ankara’ya geldi.
Misakı-millinin Kabulü (28 Ocak 1920): Amasya Görüşmeleri doğrultusunda Mebusan Meclisi’nin toplanmasına karar verildi ancak nerede toplanacaktı. Mustafa Kemal, meclisin İstanbul dışında toplanmasını istiyordu çünkü İstanbul İtilaf devletlerinin tehdidi altında idi ve meclis burada doğru ve sağlıklı karar alamazdı. Ancak Meclis, Osmanlı hükümetinin ısrarı ile İstanbul’da toplandı. Mustafa Kemal, Erzurum’dan milletvekili seçildi ancak meclise katılamadı ama katılan milletvekillerinden müdafaayıhukuk grubu kurmalarını istedi ancak isteği gerçekleşmedi ve yerine Felahıvatan grubu kuruldu. Felahıvatan grubu Mustafa Kemal’in isteği üzerine Misakımilli kararlarını hazırladı ve mecliste kabul edildi. Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin aldığı Misakımilli kararlarına göre;
-
Türk ve Müslüman halkın çoğunluğunun bulunduğu yerler işgal altında olsa dahi birbirinden ayrılamaz.
-
Kendi istekleriyle anavatana katılmış olan Kars, Ardahan ve Batum’da gerekirse tekrar halk oyuna başvurulabilir.
-
Batı Trakya’nın durumu için halk oyuna başvurulabilir.
-
İstanbul ve Marmara Denizi güvenliği sağlandığı taktirde dünya ticaretine açılacaktır.
-
Mondros’tan sonra işgal edilen Arap topraklarının durumu orada yaşayan halkın vereceği oylarla belirlenecektir.
-
Azınlıkların hakları komşu ülkelerdeki Müslümanların hakları ile aynı olacaktır. [uluslar arası eşitlik]
-
Kapitülasyonlar kaldırılmalıdır. [Tam bağımsızlık vurgulandı. Böylelikle yabancılara ayrıcalık verilmeyecekti.]
♥ Misakımilli’nin kabulü ile ulusal sınırlar belirlendi. Mondros Ateşkes Antlaşmasının geçersizliği ortaya koyulmuş oldu. Kurtuluş Savaşı’nın amacı resmen tüm dünyaya açıklandı. Sadece siyasi bağımsızlık değil, ekonomi bağımsızlıktan da ödün verilmeyecekti. Misakımilli’de egemenlik ile ilgili bir karar alınmadı daha çok Kurtuluş Savaşının siyasi programı niteliğinde idi.
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
Misakımilli’nin kabulü üzerine, İtilaflar 16 Mart 1920 yılında İstanbul’u resmen işgal edip Mebusan Meclisi’ni kapatması üzerine Milli Mücadelenin merkezi olan Ankara’da millet iradesine dayalı bir meclisin açılmasına yönelik çalışmalar başladı. 23 Nisan 1920’de Cuma namazı sonrası ilk toplantı yapıldı ve ertesi gün Mustafa Kemal başkan seçildi. Millet Meclisinin aldığı kararlar;
-
Hükümet kurmak zorunludur. [İstanbul Hükümeti tanınmıyor]
-
Geçici olarak bir padişah vekili ve hükümet başkanı atamak doğru değildir. [Amaç, meclisin aldığı kararlar bağımsız olacak]
-
Büyük Millet Meclisinin üstünde bir güç yoktur. [Osmanlı yok sayılmış ve egemenliğin millete ait olduğu kabul edilmiştir.]
-
Meclis bir kurul seçecek ve meclis başkanı bu kurulunda başkanı olacaktır.
-
Padişah ve Halife’nin durumunu baskıdan ve işgalden kurtardıktan sonra meclis belirleyecek. [Öncelik yurdun bağımsızlığı]
-
Yasama ve yürütme TBMM tarafından yerine getirilecek. [amaç, hızlı karar almak ve güçlerbirliği]
